Hakkımda

Fotoğrafım
Türkiye
Unutmamak adına bir AKIL DEFTERİ.

5 Nisan 2011 Salı

Küçük Havuzdaki Büyük Balık


"... ne de olsa ben dağın içindeyim ve bütününü göremiyorum."

Bir sohbet ortamında Uzak Doğu edebiyatından bir şeyler okumak istediğimi söyleyince, Ha Jin ismi ısrarla tavsiye edildi. Yine ısrarla Çin'in Orhan Pamuk'u gibi bir ifadeyle karşılaşınca bir anda okuma gündemime giriverdi yazar. 1956 Çin Liaoning doğumlu olan ve 1985'ten beri Amerika'da yaşayan yazarın ilk bulabildiğim kitabı Küçük Havuzdaki Büyük Balık oldu.

Komünizm altındaki Çin taşrasında Hasat Gübreleme Tesisinde gündüzleri bir işçi olarak çalışan, geceleri ise amatör olarak hat sanatı ile ilgilenen Shao Bin'in hikayesi Küçük Havuzdaki Büyük Balık. Çalıştığı iş yerinde, ailesine temiz bir apartman dairesi almak için isim yazdırdığı listede, kendi hakkı olmasına rağmen, evlerin parti liderleriyle iyi ilişkiler içinde olan kişilere verildiğini gören Bin'in parti yönetimiyle mücadelesi kitabın ana hikayesi. Ha Jin, kitabında komünizm ve Mao'nun getirdiği düzen üzerine sert ve alaycı eleştiriler getiriyor kitap boyunca. Mao'nun baskıcı düzeninin bozulmuşluğu, toprak ağaları yerine bu kez parti liderlerinin halkı sömürmesi, bu sömürüler karşısında bile alt tabakadaki insanların düzene karşı sarsılmaz inançları, koşulsuz boyun eğme hisleri alt metin olarak okunurken bu sarsılmaz inanç yer yer şaşırtıyor.

Kitabı okurken hep aynı cümleler zihnimde belirip beni rahatsız etti. Yazar sanki yeni vatanı Amerika'ya iyi görünmek için eski vatanını eleştiryordu. Elimde bir kitabı daha var yazarın fakat  acele edeciğimi zannetmiyorum.  Bir de yazarın, Orhan Pamuk'la sadece doğduğu toprakları eleştirme açısından benzetilebileceğini gördüm. Yoksa edebi açıdan Orhan Pamuk'un yanına bile yaklaşamaz. Bence...


1 yorum:

  1. Ama ikinci kitabı da okuyun ve burada anlatın.Kesin bir fikir edinmem için iki okuma iki yorum şart :)

    YanıtlaSil