Türkiye'de Cennet Projesi ismiyle dağıtımı yapılan The Lazarus Project, uzun süredir elimin altında olan ama bir türlü izleme sırası gelmeyen bir filmdi. Bu gece ne izleyeyim diye raflara bakarken gözüme ilişince oturup izleyeyim dedim.
John Glenn'in hem senaryosunu yazdığı hem de yönettiği, başrolde Paul Walker'ın olduğu film önce klişeleşmiş standart bir Hollywood senaryosu olarka ilerliyor. Şartlı tahliye ile dışarda olan Ben, eşi ve kızı ile mutlu bir şekilde yaşarken birgün hapisten çıkan kardeşi Ricky bir soygun işi teklif eder. İlk başta teklifi reddeden Ben, tam o sırada işten atılınca teklifi kabul eder. Soygun sırasında polisin gelmesiyle çıkan çatışmada güvenlik görevlisi ve kardeşi ölür ve Ben idama mahkum edilir.
Asıl hikaye burdan sonra başlıyor ve Ben idam edilmeyerek kendini bir kasabada buluyor: Kendisine yeni bir şans verilmiştir, geçmişi, ailesini unutacak ve artık hep bu bir akıl hastanesinde çalışacak ve bu kasabada yaşayacaktır. İşlediği suçun kefareti daha önceki yaşamını yok saymak, bir başka ifadeyle yeniden doğmaktır. Filmin bu noktasından sonra gerilim dozu genel olarak hiç düşmeden ilerliyor. Bir ara izlerken Shutter Island'ı anımsatıyor.
Film her ne kadar kaçırılmaması gereken bir film olmasa bile yine de izlenesi. Denk gelirseniz bu gerilim filmini izleyin derim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder