Polisiye romanların benim için yeri başkadır. Mümkün olduğu kadar bu tür kitapları takip etmeye çalışırım. Kapağıyla ve çeviren olarak Dost Körpe'nin imzasıyla, Cinayet Çiftliği kitabını almayı uzun süredir düşünüyordum, yılbaşını da kendime bahane edip, kendi kendime yılbaşı hediyesi yaptım. Dün akşam kitabı okumaya başladığımda hemen beni içine çekeceğini tahmin etmemiştim ama kitabı bitirmeden uyuyamadım.
II. Dünya Savaşı'nın hemen sonrası, yer Almanya taşrasında Tannöd denilen bir kasaba/köy. Kasabada hemen herkesin çekindiği, uzak durduğu yaşlı çiftçi Danner, karısı, kızı, iki torunu ve işe o sabah başlayan hizmetçi kız vahşi bir şekilde öldürülür. Olay gazetelerde 'Cinayet Çiftliği' manşetleriyle verilir. Doğduğu toprakların bu şekilde basında yer almasını istemeyen biri geri dönerek olayı soruşturmaya başlar.
Konusu yanında, değişik kurgusuyla beni bayağı cezbetti kitap. Bütün olaylar, tanık(lık)lar gözüyle anlatılıyor. Bu tanıkların ifadelerini okudukça gizli kalmış ya da dedikodu malzemesi olmasına rağmen görmezden gelinmiş bir çok olay da ortaya çıkıyor. Tuhaf bir çiftlik, ensest ilişkiler, kıskançlıklar... Okudukça suçun sadece bir kişiye ait olamayacağını düşündüm ben. Çünkü susarak ya da görmezden gelinerek, her ne kadar cinayeti tek kişi işlese de; bir çok kişi bu suça ortak olmuştur. Tanıkların ifadelerini okudukça bazı gerçekler insanın suratına tokat gibi çarpıyor, rahatsız ediyor.
Eğer polisiye seviyorsanız, değişik kurgusuyla kendini farkettiren bu kitap ilginizi çekebilir.
"İnsanların akıllarından neler geçer bilir misin Anna? Bilir misin? Onların kafalarının, kalplerinin içine bakabilir misin? Ben hep hapis hayatı yaşadım, hep.
Ve sonra birden karşıma yepyeni bir dünya, yepyeni bir hayat belirdi. Bu nasıl bir şeydir bilir misin?
Bak, herkes hayatı boyunca yalnızdır. Yalnız doğarsın, yalnız ölürsün. İkisinin arasında bedenimin, arzumun tutsağıydım.
Bak, bu dünyada Tanrı yok; Cehennem var o kadar. Cehennem bu dünyada, zihinlerimizde, kalplerimizde.
İblis herkesin içindee ve herkesin içindeki iblis her an dışarı çıkabilir."
hercule poirotun üstüne iyi gider bu.)
YanıtlaSilGizem kızım yine sarıl bakalım not defterinle kalemine..Çünkü Türker hep böyle yapıyor yorumlarıyla adamı teşvik ediyor :)
YanıtlaSilSevgili Alkım; Polisiye seviyorsanız kesinlikle Hercule'ün üzerine iyi gider..
YanıtlaSilGizem; senin şu defterini çok merak ediyorum :)
Filler için Su'yu gördüm şimdi. Bi heycanlandım (:
YanıtlaSilOkuduğum kitap bitsin, hemencik başlıycam ben de. Eee, filmi vizyona girmeden kitabı okuyup, bi lezzet yoklaması yapmak lazım!