Hakkımda

Fotoğrafım
Türkiye
Unutmamak adına bir AKIL DEFTERİ.

21 Ocak 2011 Cuma

Kötü Bir Şaka


Italo Svevo, İtalyan edebiyatı denince ilk akla gelen isimlerden biridir. 1861 doğumlu yazar en önemli eseri olan ve geniş kitlelerce okunmasını sağlayan Zeno'nun Bilinci'ni yayınladıktan 5 yıl sonra bir trafik kazasında öldüğünde geride Kafka ve Dostoyevski ile kıyaslanan kitaplar geride bırakmıştır. Yine bir ayrıntı oarak Svevo'nun edebiyat çevresinde duyulmasını sağlayan bir İngiliz yazar James Joyce'dur. 

İtiraf etmem gerekirse benim Italo Svevo okumamam tamamen tesadüfi oldu. Bir gün bir arkadaşımda oturuken masasının üzerinde gördüm Kötü Bir Şaka'yı. Kitabı elime alıp karıştırmaya başladım, benim kitap merakımı bilen arkadaşım kitabı överek bana hediye etti. Tabiki ben de hayır demedim ve kabul ettim fakat eve getirdikten sonra bir seneye yakın rafta bana bakıp durdu.

Kötü Bir Şaka, İtalya'da küçük bir taşra kasabasında yaşayan Mario Samigli'nin hikayesi. Küçük bir ticarethanenin muhasebe işlerine bakan Mario, hasta kardeşi Giulioi ile birlikte aileden kalma bir evde yaşamaktadır. Küçük hikayeler, özellikle fabllar yazan Mario'nun en büyük düşü yazdığı kitabın eleştirmenler tarafından beğenilerek hak ettiği değeri görmesidir. Kardeşine her akşam kitaplar okuyan, sinekler ve serçeler üzerine fabllar yazan Mario'nun hayatı eski bir arkadaşı olan pazarlamacı Gaia'nın kendisine oynadığı bir oyunla bozulur. Eskiden şiirler yazan Gaia, Mario ile karşılaştığında hala onun yazarlık hayallerini görünce biraz da kıskançlıkla Mario'nun eski bir romanının Viyanalı bir yayıncı tarafından beğenildiğini ve yayın haklarını satın almak istediğini söyler ve...

Roman yer yer otobiyografik öğeler taşımakta. Mario gibi sonradan üne kavuşan Svevo, bu deneyimini ironik bir şekilde anlatıyor kitabında. Yazar olma, tanınma duygularından ziyade insanın içinde var olan ünlü olma/üne kavuşma duyguları yansıtılıyor ve kara mizahın güzel bir örneği ortaya çıkıyor. 

"Mario düş kuranların içgüdüsünü taşıyordu: düşünü hayatın katı gerçekleriyle karşı karşıya getirme içgüdüsü."

"Serçelerin hayatını anlamak bizimkini anlamaktan kolay. Kim bilir, belki bizim hayatımız da, serçelere bir fablda anlatılacak kadar basit görünüyordu."




2 yorum:

  1. Şimdi Kafka ve Dostoyevski ile kıyaslamışlar, öyle mi? Kafka ve Dostosever olarak uzaktan baktım yazara:) Okumadan bir şey diyemeyeceğiz:)

    YanıtlaSil
  2. Evet genel olarak edebiyaty eleştirmenlerinden böyle yorumlar almış. Bu konuda yorum getirmek için en önemli eseri diye tanımlanan Zeno'nun Bilinci'ni de okumak lazım galiba, okumadan bir şey diyemeyeceğiz :)

    YanıtlaSil